Gelenek Sayı 13

ŞİLİ: MÜCADELE HANGİ NOKTADA?

Latin Amerika'daki ilerici hareketler, sosyalist ve kapitalist sistemlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Keşfedildiğinden bu yana Batı Avrupa'ya ve daha sonra da Amerika Birleşik Devletleri’ne iktisaden bağımlı olan Latin Amerika'da Küba ve Nikaragua deneyimlerinin yaşanması, burjuvaziyi, bu kıtada daha müdahil davranmaya itiyor. Devrimci mücadelenin güçlü olduğu ülkelerde faşist yönetimler aracılığıyla devrimci güçlerin yıldırılmasına ve giderek yok edilmesine çalışılıyor. Bu konuda başarılı olup olamadıkları, yazının devamında tartışılacak.Latin Amerika'yı ilgi odağı seçen bir diğer kesim ise sosyalist sistem. Sosyalist gelenek bağlamında, bizzat sosyalist sistemin mevcudiyeti, Latin Amerika'daki devrimci hareketlere ivme katıyor. Latin Amerika'da sosyalist sistemin ideolojik ve maddi katkılarını görmemek elde değil....

SU DA YANAR: YA KUŞAKLAR VE UMUTLAR

"Şair"e değil, sanki bir kuşağa, 68 kuşağına ya da 47'lilere adanmış bir film Su Da Yanar. Film, bir sinemacının bireysel hesaplaşması ile sınırlı kalmayarak, bir kuşağın toplumsal dökümü olmak savıyla lanse edildi. Bireysel başkaldırılarını ilerici siyasal harekete bağlayan, tüm toplumun sorunlarıyla yakın ilgilerini korumaya çalışan 47'liler... Şafakla yollara dökülen, karanlıkları aydınlatmaya sıvanan işçiler, yakılan, yasaklanan düşünce, Bayazıt, oğul acısı tadan analar ve daha önemlisi yaratılan ve sonraki kuşaklara devredilen duyarlılık 47'li kuşağın ayrılmaz parçaları...Ali Habib Özgentürk 1947 Adana doğumlu; tiyatro ile uğraşmış, 1974'te ilk kısa filmi Ferhat'la başladığı yönetmenlik kariyerinden önce senaryo ve görüntü yönetmeni olarak Y. Güney ile birlikte...

TUTUNAMAYAN: DİSCONNECTUS ERECTUS

                                                                "Karanlıkta yol alan hikaye karanlıkta son bulur."                                                                                                                Jorge Luis BorgesOğuz Atay'ın "tutunamayan" tipleri üzerine neler söylenmedi ki...Yayınlanmasının üzerinden on beş yıla yakın bir zaman geçtikten sonra, nereye yatırım yapacağını her halde iyi bilen İletişim Yayınları tarafından Bütün Eserleri adı altında yayınlanan ilk romanı, Tutunamayanlar oldu. Daha sonra, ikinci romanı, Tehlikeli Oyunlar, oyunu, Oyunlarla Yaşayanlar ve öykülerinin toplandığı Korkuyu Beklerken yayınlandı. Oğuz Atay, 70'lerde çok okunmamış, tanınmamış ve önemsenmemiş bir yazardı. Gerçi bazı eleştiri yazıları yayınlanmış, ancak yine de "hakkı verilmemiş"ti. Nedenleri üzerinde kısaca durmakta yarar var.60'lı yılların sonları ile 70' lerdeki hızlı politizasyon, gerek politik kadrolarda ve...

OKURLARLA

Gelenek ikinci yılına daha canlı ve doyurucu bir içerikle başlasın istedik; elinizdeki 13. kitabımızda bunu gerçekleştirmeye çalıştık. Beğenileceğini umuyoruz...Gelenek 'in okurların eline çok geç ulaştığına ilişkin yakınmalarla karşılaşıyoruz. Bu gecikmelerde kendi payımızı en aza indirmek amacıyla kitabın hazırlanış sürecine bu kez daha titiz yaklaştık. Bu nedenle, seçim sonuçlarına ilişkin bir değerlendirme bu kitabımızda yer alamıyor.Yeni kitabımızla birlikte Metin Çulhaoğlu ile Cemal Hekimoğlu her ay kendi köşelerinden sizlere kısaca seslenecekler. Her kitabımızda belirli bir konuyu ön plana alma ilkemizi gene sürdüreceğiz; ancak, hedeflerimizden biri, kitaplarımızdaki konu ve değinme çeşitliliğini artırmak. Bu alanda zamanla daha doyurucu olmayı umuyoruz."Gelenek Gündemi" TKP ve TİP'in...

SOLDA DURUM SAPTAMASI VE PERSPEKTİFLER

Türkiye sosyalist hareketinde önemli günler yaşanıyor.Son bir ayda sol, günlük basının sütunlarından düşmez oldu. Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile Türkiye İşçi Partisi (TİP), yurtdışında başlattıkları birleşme sürecine (TBKP) ek olarak, parti çalışmalarında bulunmak üzere iki liderini Türkiye’ye gönderme kararı aldı. Bu satırlar yazıldığı sırada Haydar Kutlu ve Nihat Sargın’ın Türkiye’ye dönmeleri bekleniyordu.Geliyorlar...Gelecekler...Hayır, geldiler bile...Geçtiğimiz aylarda yoğun biçimde “geliş” olayı tartışıldı. Öyle sanıyorum ki, iki sekreterin Türkiye’ye dönüşleri üzerinde iktidarın olası bir sert tutumu, bu ülkede hep görüldüğü gibi, tartışmalarda bir odak kaymasına da neden olabilecek. İnsanlar, inançlarını ve itirazlarını bir süre askıya almaya ve birer “demokrat” olarak TBKP’nin ve liderlerinin...

EKİMDEN NE ÖĞRENİYORLAR?

Gelenek'de daha önce tartışıldı. Türk solunun tarihe bakışında teorinin eksik bıraktığı alanı siyasal pragmatizm dolduruyor. Pragmatizm, "tarih bilinci"nin yokluğunda, tarihsel olguların ve deneyimlerin yücel siyasal konumlanışa uyarlanmasıdır. Olguları, güncel mesajlarla tutarlı kılmak için yeniden kurgulamak gerekli oluyor.Bu yönteme itiraz etmenin birinci gerekçesi tarihin gerçekçi, ve nesnel bir kavranışını savunmaktır. Bugünü yaratan dinamiklerin nesnel bir analizi her koşulda hedeflenmelidir. İkinci gerekçe, birincinin devamı olmakla beraber farklı bir nokta. İlki bir bilimsellik kaygısını ifade ederken, ikincisi güncel siyasal çizginin güvenilirliği ile bağlantılı: Doğru güncel siyasetin, nesnel bir tarih kavrayışı ile çelişki arz etmesi olanaksızdır. Bu formülü, bir postulat olarak ele almak, tartışmasız...

İKTİSAT VE YÖNTEM ÜZERİNE

Batıda sosyal bilimler tükenişlerini yaşıyorlar. Bunların başında ise iktisat geliyor. Burada ayrım yapmadan, hem burjuva, hem de marksist iktisadı kastediyorum. Burjuva iktisadı bilimsel anlamda Ricardo’da sona erdi ve Marx tarafından aşılarak yerine oturtuldu. Bilimsel anlamda sona eren burjuva iktisadı varlığını başka biçimde sürdürüyor. Batı üniversitelerinde oynanılmasından büyük zevk alınan bir oyuncak olarak. Ancak, bu kadarla kalsa önemli olmayabilirdi, bu akademik oyuncak aynı zamanda güçlü bir ideolojik silah oluyor. Buna tekrar dönmek üzere batı marksizmine geliyorum. Başlangıçtaki tükeniş saptaması, burjuva ve marksist ayırımı yapılmadığı için yadırganabilir. Bu nedenle biraz açmak gerekiyor. Marksizm, batı sosyal biliminin tüm disiplinlerine çok net bir biçimde...

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur