Gelenek Sayı 39

BİR ADIM İLERİ ÜÇ ADIM SOLA…

Son on yılda edebiyat alanında -belki bir ölçüde şiir ve edebiyatın diğer alanlarından unutulmuş ve umulmadık birkaç örnek hariç tutulacak olursa- iş için ya da salt tanımak amacıyla diyemeyeceğiniz, gerçekten zevk alarak okuduğunuz, içinde yaşadığımız dünyaya, Türkiye'ye, ileriye doğru kendine yol açmaya çalışan bireye dair bir şeyler bulduğunuz ve bu anlamda kendinizi kelimenin gerçek anlamında teslim ettiğiniz "ufuk açıcı" yanlar taşıyan, nitelikli yeni edebi eserlerle karşılaştınız mı? Yoksa cinselliğin ve metinsel oyun anlayışının hakim olduğu edebiyat ürünleri ve genelde kitapla, daha çok fon müziği türünden raflarda duran ev dekorasyonunun bir parçası olarak mı karşılaştınız? Bu olumsuz değerlendirmenin hakkını yediği yazarlar...

RENATA ENGELMANN İLE SÖYLEŞİ

Renata Engelmann Almanya PDS (Partei Demokratischen Sozialisten-Demokratik Sosyalist Parti) içindeki Komünist Platfom'da yer alıyor. Alınan işçilerinin şu anki durumu hakkındaki gönüşlerini GELENEK'e anlattı.Şimdi, Demokratik Almanya standartlarına göre "vahşi kapitalizm"i ve onun ayrılmaz parçası işsizlik ve sefaleti yaşıyoruz.Onurlarına yedirememelerine rağmen pek çok (eski Demokratik Almanya vatandaşı) insan yardım derneklerine bağımlı ve yiyecek için para dilenir hale geldi. Sonuç olarak sefalet içinde yaşıyor.Onurlarına düşkünler, çünkü Demokratik Almanya'da ailelerinin ve kendilerinin ihtiyaçlarını kendi el emekleri ile sağlıyorlardı ve bundan mutluydular. Çalışmak her insanın hakkıdır ve Demokratik Almanya'da çalışmak isteyen herkes çalışırdı. "Yol verilme" sorunu hiç olmadı.Şu anda iş sahibi olan herkes sürekli işini...

TARİH’İN KÜLTÜRÜ VE TARİHSİZ KÜLTÜR

"Yarınlardan koparıp almalıdır mutluluğu insanŞu yaşamda en kolay iştir ölmekAsıl güç olan yepyeni bir yaşama başlamak"- MayokovskiKültür ve sanatın tarihsel-toplumsal açıdan ve daha özelde politikayla ilişkisi içerisinde değerlendirilmesine yönelik çalışmalar son zamanlarda çiçek açan edebiyat dergiciliğini ve bunların çoğunlukla apolitiklikten anti-politikliğe doğru giden eğilimlerini bir kenara bırakırsak, Türkiye solunun da ilgi alanı dahilinde. Ancak konu genellikle "öylesine bir değini" düzeyinde algılanarak geçiştiriliyor. Bu yazı konu üzerine derin bir inceleme olmayı hedeflememekle birlikte, hem "biraz daha kapsayıcı bir değini" olma iddiasıyla hem de bir ölçüde bu iddiayı da koşullayacak biçimde beynimizi iğdiş eden günümüz "kültür"üne reddiye düzmek gibi bir zorunluluğumuz olduğu...

DAVİD YAFFE İLE SÖYLEŞİ

David Yaffe 1968 kuşağından bir İngiliz marksist iktisatçı. Yıllarca Devrimci Komünist adlı teorik bir yayın çıkarttı. 1970'li yılların sonuna doğru politik harekette Troçkizm ile bir ayrışma sonrasında daha leninist bir çizgiye yöneldi. İşçi aristokrasisi ,İşçi Partisi'nden kopma İrlanda sorununa Lenin’in yaklaşımı vb. gibi konularda İngiliz Solu'nun yaklaşık tümü ile ayrışan Devrimci Komünist Grup'un (Revolutionary Commnnist Group) kurucuları arasında yer aldı. Emperyalizmin ırkçılık ve faşizme dayalı politikalarının sosyal demokrat yapılarla işbirliği içinde emperyalist kapitalizmin doğası gereği üretildiğini, sosyal demokrasisinin anti-komünist karakterini vurgulaması ve sınıf içi eşitsiz gelişmeye leninist bir yorum getirmesi itibariyle bu çizgi ayrıksı özellikler kazandı.Madenciler grevinde, İrlanda sorununda emperyalist...

ABD’DE SAĞLIK: IRK MI, SINIF MI ?

Sağlık sorunu ABD'nin en büyük sorunlarından birisidir. Bu konuda insanlar her gün ne anlama geldiği belirsiz, yoruma açık verilere boğulurlar. Basının kullandığı verilerin ana kaynağı ise ABD hükümetinin sağlık düzeyine yönelik çıkardığı raporlardır. Hükümet raporları basın aracılığıyla toplumu rahatça yönlendirebilmektedir.Amerikan hükümeti, ülkenin en önemli sağlık sorununun beyazlar ve siyahlar arasındaki farklılıktan kaynaklandığını ve çözümün de buradan geçtiğini belirtiyor. Raporlara göre, beyazlar için yaşam süresi 75.5 yıl iken, siyahlar için 69.5 yıl. Ölüm ve hastalanma oranları siyahlarda çok daha yüksek. 15 - 25 yaş arasındaki bir siyah gencin ölümü, Vietnam savaşı sırasında bir beyazın ölümüne eşit olasılıkta. Siyah bir aile, beyaz...

SOVYETLER’DEKİ ÇÖZÜLÜŞ POLİTİKALARININ KÖKENLERİ (I)

IReel sosyalizmin çözülüşü sürecinin önünü açan politikaların kökenlerini incelemeye iki küçük yöntemsel uyarıyla başlamak istiyorum. Bunların ilki köken sözcüğünün çağrıştırabileceği bir yanlış düşünceyle ilgili.Bir toplumun bugün geçiriyor olduğu değişimlerin kökenlerinin dünde aranışı, çokça görülen yaygın bir yaklaşımdır. İdeolojik boyut bir yana bırakılsa bile, söz konusu yaklaşımın doğal bir biçimde doğru olduğu öne sürülebilir. Ne de olsa tartışılan, herşeyden önce, belirli ve tek birşeyin, toplumun, evrim çizgisidir. Oysa bu sav, özellikle incelemenin konusu olan nesnenin, toplumun evrimini yalıtık bir süreç gibi gördüğü için, yanlıştır. Ben, reel sosyalizmin çözülüşünü yalnızca dünle açıklayan yorumları çok yanıltıcı buluyorum. Bugünün bunalım dinamikleri, kendi içlerinde önemli,...

KURTULUŞ’A YORUMSUZ BİRKAÇ SORU

Sosyalizm Programı taslağının ulusal sorun konusunda "Ulusların ayrı devlet kurma hakkı dahil, kendi geleceklerini belirleme hakkı yasalar ve toplumsal araçlarla güvenceye alınır" görüşünde olduğu biliniyor.Kurtuluş dergisinin Mart 1992 sayısında Sosyalizm Programı'nın eleştirisi yayınlandı. Erdal Kara imzalı yazının "Sosyalşoven taslak" başlıklı bölümünde program taslağının yukarıda alıntılanan görüşü aynen şöyle eleştirildi:"Ulusların ayrı devlet kurma hakkı dahil'miş. Sanki 'hariç'olabilirmiş gibi. 'Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin Hakkının Tanınması' 'AYRI DEVLET KURMA HAKKININ TANINMASI' demektir. Bundan başka hiçbir anlama gelmez. Ezilen ulus devrimcileri ise bu hakkı istedikleri gibi kullanırlar. Ezen ulus devrimcilerinin bu hakkı 'TANIMALARI'ndan bahsedilebilir. 'Tanıma' da 'ayrı devlet kurma hakkı dahil' gibi bir safsatayla...

70 SOSYALİST PARTİNİN ORTAK BİLDİRİSİ: PYONGYANG, MAYIS ’92

Geçtiğimiz ayın başında, Kore Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Pyongyang'da çok sayıda ülkeden komünist parti ve sosyalist partilerin katıldığı bir uluslararası toplantı düzenlendi. Bu toplantı sonunda 70 partinin imzalarıyla çıkartılan Pyongyang Deklarasyonu’nu aşağıda sunuyoruz. Bu metne geçtiğimiz günlerde Sosyalist Parti'nin yayın organlarında da yer verildi. Yayınlanan ile buradaki versiyon arasında kimisi önemli, kimisi önemsiz farklılıklar olduğu görülecektir. Aşağıdaki metni, İngilizcesi ile SP'nin gerçekleştirdiği Türkçe çeviriyi karşılaştırarak hazırladık."Sosyalist davayı savunalım ve ilerletelim"Dünyanın çeşitli ülkelerinden siyasi partilerinin temsilcileri sosyalist davayı savunmak ve geliştirmek yolunda sarsılmaz bir kararlılık göstererek bu bildiriyi yayınlıyorlar.Çağımız bağımsızlık çağıdır ve sosyalizm, halk kitlelerinin bağımsızlığını gerçekleştirmeyi amaçlayan kutsal bir davadır.Sosyalizm, geçtiğimiz...

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur