Sema Sav

Sema Sav

KENDİ GÖLGESİNDEN KORKAN TARİH: AVRUPA KOMÜNİZMİ

Avrupa komünizmi avrokomünizm Avrupa solu Batı marksizmi kavramları dillendirildikleri ve yazıldıkları yerlerde her zaman coğrafi bir vurgudan daha fazlasını ifade ettiler daha fazlasını hak ettiler. Avrupa ve marksizmin doğduğu Avrupa solu tüm dünya soluna en az reel sosyalizm kadar referans oldu. Avrupa’ya bakmadan edilemedi; edilemezdi de... Bundan sonra da edilemeyecek kimsenin şüphesi olmasın.Öte yandan denilebilir ki Avrupa solu kendi geleneğine burun çevirdikçe Marx’dan uzaklaştı marksizmden uzaklaştı; bu geleneğe sahip çıktıkça devrime doğru yaklaştı. Marksizmin yeşerdiği topraklar revizyonizme de reformizme de...

POSTMODERNİZM

Postmodernizm tartışmaları Türkiye'de özellikle 1990'lı yılların başında popülarite kazandı. Batıda "moda" olan her akımı sorgusuz sualsiz ithal eden Türkiye aydını, bu tartışmalara yeni bir şey eklemekten çok varolanı anlamaya ve güzelce ambalajlayıp anlatmaya çalışır. Batı'daki yüklü külliyata karşın Türkiye'deki tartışmalar daha çok çevrilen kitapların üzerinden yol alır.'90'lardaki bu "moda" da geniş kesimler tarafından ucundan bucağından çekiştirilerek her mezeye sos olarak kullanılmaya çalışıldı. Pek haksızlık etmemek de gerekiyor, çünkü postmodernizm temel olarak bütünlüksüz, sistematiği olmayan, nedensellikten uzak bir kayganlığı barındırıyor. Örneğin,...

SOSYALİST SİYASET VE SOSYALİST AHLAK

31 Temmuz 1994'te Kadıköy'de yapılan "Bu Memleket Bizim-İşçi ve Emekçilerden Uyarı" isimli miting ve mitingin öncesinde çıkartılan aynı isimli bildiriden dolayı SİP ve TSİP'e 1.6.1995'te dava açıldı.Davanın gerekçesi Siyasi Partiler Kanunu'nun 92. ve 117. maddelerine muhalefet etmek olarak gösterildi. Yani gerekçe bu iki siyasi partinin sendika ve derneklerle ortak hareket edip, siyasi ilişki içine girip, birbirlerine destek vermiş ve mitingi beraber düzenlemiş olmalarıydı.Ben bu kısa yazıda ne dava konusu mitingi ve bildiriyi, ne de siyasi partilerin sendika ve derneklerle ortak...

ESKİ TAS ESKİ HAMAM: “YENİ HAYAT”

Türkiye'de 80'lerin ilk yarısı darbenin sunduğu "dikensiz gül bahçesinde" burjuvazinin ideolojik hegemonyasını yeniden tahkimiyle geçti. Bu tahkimat 80'lerin ikinci yarısından itibaren burjuva ideolojisinin toplumun her kesimine uzanmasıyla somutlandı. "Yükselen değerler" adı altında "bireycilik" tüketim ideolojisi esnafından sanatçısına her kesimi etkisi altına aldı. Bir özel alan olarak romanın ve roman yazıcısının gerileyişini de bu çerçeve içinden değerlendirmek gerekiyor...Romana geçmeden önce, 70'lere kısaca göz atmak ve iki dönemin farklılığını ortaya koymak yararlı olacaktır. 70'lerin ideolojik motifleri olarak sayabileceğimiz haksızlığa karşı mücadele, paylaşım,...

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur