Etiket: Devlet

Nisan Ayında Türkiye’nin Dış Politikasından Önemli Başlıklar…

2 Nisan: Afganistan Devlet Başkanı Hamit Karzai ve Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ev sahipliğinde Ankara’da bir araya geldi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra üç ülkenin genelkurmay başkanlarının ve istihbarat yetkililerinin de katıldığı bir dizi toplantıda, NATO önderliğinde Taliban’a karşı yürütülen savaşın zemini olan iki ülkenin birbirleriyle ve işgal güçleriyle koordinasyonundaki pürüzlerin giderilmesine çalışıldı. 3 Nisan: Başbakan Tayyip Erdoğan, yabancı basında Türkiye-Ermenistan sınırının açılacağına dair haberlere Azerbaycan’dan tepki gelmesi üzerine, Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesi yönünde hazırlıklar yapıldığını ...

Nisan Ayında Türkiye Siyaseti

2 Nisan: AKP- Medya ilişkilerinde yerel seçimler sonrasında yeni bir sayfa açılıyor. Doğan Medya Grubu ile bir süredir “arası açık” olan Erdoğan ve Hükümeti yerel seçimlerin ardından , karşılıklı olarak birbirlerine göz kırpmaya başladılar. 6-7 Nisan: ABD Başkanı Barack Obama, bir ülkeye yaptığı ilk resmi dış ziyaretinde Türkiye’ye gelmeye karar verdi. Böylesi bir karar, Obama döneminin Ortadoğu’da izleyeceği “barış” politikalarına ve burada Türkiye’nin üstleneceği “arabulucu” rolünün aslına dair pek çok ipucu taşımakla beraber, Obama’nın niyetlerini dile getirdiği konuşma Türkiye Millet ...

KÜRT SORUNUNA SINIF ÇERÇEVESİNDEN BAKMAK

“Cum domino pax ista venit.”“Barış geldiğinde bu despotizmin barışıydı.” (Lucan, Pharsalia I, 670) Gelenek’in bu sayısının ilk planında bana düşen Kürt sorununun ekonomi politiği üzerinde durmaktı. Ancak ekonomi politik ve Kürt sorunu ifadelerini birlikte yazının başlığına taşımak bir türlü elimden gelmedi. Bunun iki nedeni var: Birincisi, Kürt sorunu gibi hem çok güncel hem de çok karmaşık bir mesele ele alındığında konunun politik boyutunun ekonomik boyutunu büyük ölçüde önemsizleştirmesi kaçınılmaz. İkinci neden biraz daha pratik; hâlihazırda zaten güdük kalmaya mahkum iktisadi ...

YENİDEN DOĞU SORUNU

Devletin çözülmesi binlerce yıllık Anadolu ve Ortadoğu siyasal tarihinde ve Anadolulu veya başka coğrafyalı Türk siyasal tarihinde sayısız kez karşılaşılmış bir olgu olsa gerek. Belki de devlet kurma pratiklerinin en yoğun yaşandığı bu bölgede çözülüşün çözülenler tarafından sindirilmesi, sineye çekilmesi, kabullenilmesi bu büyük ama eski gerçekten de besleniyordur. Yani; Türkiye’nin 21. yüzyıl başındaki egemen güçleri, defalarca küllerinden devlet doğurmuş dinamiklerin mirasçısı olmakla kendilerini rahatlatıyor olabilirler! Bir olasılıktan söz etmenin ötesine geçip daha iddialı da söylenebilir: Bu dikkate alınmıyor ya da ...

DEVLET ÇÖZÜLÜRKEN KAMUSAL ALANDA ERİME

 Bir süredir Gelenek’te Türkiye’de devletin çözülmekte olduğuna ilişkin saptamalar yer aldı.Kemal Okuyan, “Çözülüşten vazife çıkarmak”, Gelenek 89, 2006, sf. 23-34.  Metin Çulhaoğlu, “Devletin çözülmesi: Mevcut durum, olasılıklar ve görevler” Gelenek 94, 2007, sf. 47-56 Bu tez en kapsamlı ifadesini ise TKP’nin 8. Kongre Raporu’nda buldu.“TKP 8. Kongre Raporu”, Gelenek 94, 2007, sf.7-24 Söz konusu makaleler ve Kongre Raporu’nda belirtildiği gibi çözülme sürecini etkileyen birçok faktör bulunmakta ve süreç kendisini farklı şekillerde yansıtmaktadır. Devleti çözen faktörlerden birisi, devletin kamusal alandan çekilmesine ...

DEVLETİN ÇÖZÜLMESİ – MEVCUT DURUM, OLASILIKLAR VE GÖREVLER

Başlarken, sosyalist harekette “kuramsal analiz”in ne anlama geldiği ve kuramsal analizle siyaset arasında nasıl bir ilişki olduğu üzerinde kısaca durmak istiyorum.Kuramsal analiz, belirli bir olgunun ve/veya sürecin, tarihsel geçmişiyle, kendi bütünlüğüyle, içerdiği öğeler arasındaki etkileşimle ve olası seyriyle ilgili bir kurgu demektir. Bu kurgunun belirli bir değer taşıması için akla gelebilecek her ayrıntıyı ortaya dökmek yetmez (hatta kimi durumlarda gerekli de değildir); asıl önemli olan, olgu zenginliği içindeki kalın çizgiyi, belirleyici eğilimi ortaya koymaktır. Bu bakımdan, akademik ortamlardaki kuramsal analizle ...

GÜNCELLİK MARKSİZME NE KADAR KUCAK AÇIYOR?

Marksizm açısından verimli ve hızlı bir zaman diliminde bulunduğumuzu herhalde söyleyemeyiz. Kaçınılmaz biçimde sosyalist hareketin gerilediği ve buna paralel olarak burjuva ideolojisinin bilimsel düşünce üzerinde ağır baskı kurduğu bir dönemde hayatın marksizm için farklı olmasını beklemek gerçekçi değildir. Kuşkusuz marksizmin anlamlı bir canlılık sergilemesi için ille de siyasetin yönünün ezilenlerden, emekçilerden yana dönmesi gerekmez. Sınıflar mücadelesinin yolculuğu ile teorinin devrimciliği arasındaki ilişki bire bir değil. Ancak bugün teorinin geleceğini siyasete emanet ettiği, hatta siyasetten ricacı olduğu bir dönemde olduğumuzu ileri ...

Sayfa 2 of 5 1 2 3 5

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur