Etiket: Dünya Solu / Enternasyonalizm

JAKOBENİZM VE SİYASETİ SEVMEK

''Emredin ne emrederseniz yok edin beni özgürlük yok olmadan.”RobespierreDaha önce bu dizide ileri sürülen Jakobenizm kavramına ilişkin tezlere katkıda bulunmak bu yazının amacını oluşturuyor.Tarihçi Carr “bir yerlerden gelmekte olduğumuz inancı bir yerlere gitmekte olduğumuz inancı ile sıkı sıkıya bağlıdır.”diyor. Carr E.H.; Tarih Nedir, Birikim yay., s.176  Bir de Yalçın Küçük’ ün “Aydın kökünü arayan yaratıktır.” sözü var. Tarih bilinci gelişmiş her bireyde bu eğilim, kendisini, bireyin geriye dönüp öncüllerini bulma merakında açığa vuruyor. Marx’ta, Engels’te bu böyle. Geriye dönüyorlar. Jacques ...

EKİM, İKTİDAR VE AZINLIK

Bolşevikler azınlıktı...Ekim devriminden söz eden birçok yazıda hep çoğunluk öne çıkarılıyor. Yaratılan bir imaj var: Bolşevikler önce çoğunluğu kazandılar, sonra iktidarı ele geçirdiler. Yaratılmaya çalışılan bu imajın gerçekle hiç bir ilgisi yok.Bolşevikler "mucize"yi seviyorlar. 17 ile Batı'yı epey şaşırttılar. Batı marksisti için "mucize" olan, Slav marksisti için gerçekliktir. "Böylesine bir mucize nasıl olabilir? Oyların dörtte birini alan Bolşevikler, burjuvazi ile ittifak (koalisyon) içinde bulunan ve burjuvazi ile birlikte oyların dörtte üçünü alan küçük-burjuva demokratları üzerinde nasıl oldu da bir zafer ...

DEMOKRASİ SORUNU VE NİHAİ HEDEF ÜZERİNE

Türkiye solunda nihai hedefin yani sosyalizmin vurgulanması neredeyse bir “garabet” olarak görülmeye başlandı. Nihai hedefin vurgulanması 1961-1971 döneminde de belirli çevrelerden tepki alırdı. Gerekçe şuydu: Türkiye’de ürkütülmemesi gereken millici güçler vardı bunlar “cephe”ye katılmak üzereyken sosyalizm hedefini yineleyip bir çuval inciri berbat etmenin alemi yoktu... Benzer kaygıları bu kez burjuvazinin demokrat olduğu varsayılan kesimlerinden hareketle bugün de duyanlar olabilir. Amacım bunları tartışmak değil. Doğrusu bu tür yaklaşımların eskisi kadar ciddiye alındığını da sanmıyorum. Ancak bir başka eleştiri daha var ki ...

ŞİLİ: MÜCADELE HANGİ NOKTADA?

Latin Amerika'daki ilerici hareketler, sosyalist ve kapitalist sistemlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Keşfedildiğinden bu yana Batı Avrupa'ya ve daha sonra da Amerika Birleşik Devletleri’ne iktisaden bağımlı olan Latin Amerika'da Küba ve Nikaragua deneyimlerinin yaşanması, burjuvaziyi, bu kıtada daha müdahil davranmaya itiyor. Devrimci mücadelenin güçlü olduğu ülkelerde faşist yönetimler aracılığıyla devrimci güçlerin yıldırılmasına ve giderek yok edilmesine çalışılıyor. Bu konuda başarılı olup olamadıkları, yazının devamında tartışılacak.Latin Amerika'yı ilgi odağı seçen bir diğer kesim ise sosyalist sistem. Sosyalist gelenek bağlamında, bizzat ...

BİR EKİM YILDÖNÜMÜNDE, STALİN ÜZERİNE

Stalin gibi önemli bir sosyalist lider hakkında bir şeyler yazmak, kendine ha bazı güçlükleri göze almayı zaten gerektiriyor. Ama, bu kendine ha güçlüklerin de ötesinde, bazı “güncel” hesaplar içerisinde düşünmek ve davranmak zorunlu...1956’dan sonra Sovyetler’de Stalin hiçbir zaman bayraklaştırılmadı. Zaman zaman sert, hatta gereksiz ölçülerde eleştirildiği oldu. Hruşçov’un, sosyalizm tarihi söz konusu olduğunda pek seviyeli tanımlanamayacak olan “destalinizasyon” kampanyasından sonra, Stalin sorunu hep “sessiz sinema” biçemiyle gündeme geldi. Eleştiri ve övgüler daha çok satır aralarına atıldı. Sovyet toplumu kendisine çeyrek ...

TROTSKİY,TROÇKİZM VE EŞİTSİZ GELİŞME

Trotskiy isminin yakın dönemde bir güncellik kazandığı doğru. Güncelliğin bir kaynağı Sovyetler Birliği’nde. Kısa bir süre önce SBKP’nin kendi tarihini yeni bir gözle ele alacağının sinyalleri verildi. Yeni değerlendirmenin içinde, boyutları henüz kesinleşmemiş olsa da, Trotskiy’e yönelik bir “iade-i itibar” da söz konusu... Bu uluslararası güncellik kaynağının dışında bir de Türkiye solundan söz etmek gerekiyor. Devrimci demokratların, 80 şokunun etkisini atlatırken bir arayışa yöneldikleri hatırlanır. Bu yöneliş sosyalist sisteme kuşku ile birleştiğinde, kapılar ilk önce liberal sivil toplumcu etkilere açılmıştı. ...

BİR DÖNEMİN İNSANLARI (1917-1922)

Ekim Devrimi’nin üzerinden yetmiş yıl geçti. Yetmiş yıl sonra bakıldığında, Devrim’in dünyadaki yansımalarına ilişkin olarak, çok daha net biçimde görülebilen noktalar var. Bunlardan biri ile başlamak istiyorum.Bolşevikler 1917’de Çarlık Rusya’sında iktidarı aldıklarında, dünyanın batısı ile doğusu arasında, pek çok açıdan, önemli uçurumlar vardı. Bir yanda gelişmiş kapitalist ülkelerin aydınları ve işçi sınıfları, öte yanda Asya’nın orta sınıf “münevveran”ı, 1917’yi ilk bakışta oldukça farklı biçimlerde değerlendirdiler. Ancak aradan yıllar geçtikten sonra belirginlik kazanan bir “ortaklık”da vardı aralarında: Gerek batı gerekse doğu, ...

SSCB: İNŞA SÜRECİNE İLİŞKİN BAZI HATIRLATMALAR

Bugün, Gorbaçov açılımı ile yeniden gündeme geldi: Kimileri, sosyalizm mücadelesinden “demokrasi mücadelesine” geçişlerini “glasnost" sloganıyla tescil etmeye çalışırken, 17’yi başından beri anlayamayanlar “İşte liberalleşme başlıyor!” türküsünü söylüyor. Olması gerekenler ile varolanlar arasında çelişki görüp, sosyalizmin “doğal mecrasından çıktığına” inananlar ise “Sovyet revizyonizmi” teşhislerine kanıt buluyorlar... Batının bile Sovyetlerdeki son açılımları değerlendirirken ilk umutlarını yitirip durumdan rahatsız olduğu bir ortamda, sol adına bu denli çeşitli, çeşitliliği oranında da kolaycı ve yanlış çözümlemelere son vermek gerekiyor. İkinci bir gereklilik de, ilk sosyalist ...

GORBAÇOV AÇILIMLARI VE ENTERNASYONALİZM

Tüm dünyada ciddi yankılar uyandıran Gorbaçov açılımlarının bir önemli uzantısı da, kanımca, enternasyonalizmin somut içeriğinin yeni yorumlarla ele alınışı olacaktır. Kimi geleneksel partilerin “yeni yönelimler” içinde olduklarını açıkça ilan etmelerine bakılırsa, ortada artık olasılığı da aşan somut adımlar vardır. Bu somut adımlar, hiç kuşkusuz uluslararası koşullarla birlikte, Gorbaçov açılımlarının belli yorumlarına dayandırılmaktadır.Uluslararası işçi sınıfı hareketinin geçmişinde de, enternasyonalizme ilişkin çeşitli yorumların ortaya çıktığını biliyoruz. Gerek geçmiş, gerekse “yeni yönelimler” içeren güncel örnekler, bana nedense hep bir Dostoyevski değinmesini çağrıştırıyor. Aktarmak ...

Sayfa 12 of 13 1 11 12 13

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur