Etiket: Dünya Solu / Enternasyonalizm

GORBAÇOV AÇILIMLARI VE ENTERNASYONALİZM

Tüm dünyada ciddi yankılar uyandıran Gorbaçov açılımlarının bir önemli uzantısı da, kanımca, enternasyonalizmin somut içeriğinin yeni yorumlarla ele alınışı olacaktır. Kimi geleneksel partilerin “yeni yönelimler” içinde olduklarını açıkça ilan etmelerine bakılırsa, ortada artık olasılığı da aşan somut adımlar vardır. Bu somut adımlar, hiç kuşkusuz uluslararası koşullarla birlikte, Gorbaçov açılımlarının belli yorumlarına dayandırılmaktadır.Uluslararası işçi sınıfı hareketinin geçmişinde de, enternasyonalizme ilişkin çeşitli yorumların ortaya çıktığını biliyoruz. Gerek geçmiş, gerekse “yeni yönelimler” içeren güncel örnekler, bana nedense hep bir Dostoyevski değinmesini çağrıştırıyor. Aktarmak ...

“CEPHE”LER …GEÇMİŞ VE BUGÜN

1980’li yılların ilk bölümünde sosyalist hareket son yirmi yılı “çözümleme” gücü açısından oldukça kısır bir dönem yaşadı. Sol, kendi dinamiğindeki sorunlar ile nesnel koşullar arasında ilişki kurmakta güçlüklerle karşılaştı. Bugün bu sıkıntının yavaş yavaş ortadan kalkmakta olduğunu görüyoruz. Türkiye solu belli bir aradan sonra, elindeki bilimsel çözümleme araçlarını (yavaş yavaş) siyasetin içerisine doğru çekebilir. Burada, Türkiye sosyalist hareketinin gerek teorik, gerekse siyasal olarak üzerinde durması gereken bir sorunu işte bu çerçeve içerisinde incelemek istiyoruz.Bu sorun sosyalist mücadelenin ülkemizdeki muhtemel özellikleriyle, ...

GORBAÇOV VE SOL

1980’li yılların başı, azgelişmiş ülkelerde yükselen devrimci dalganın geri çekilmesiyle birlikte, dünya devrim sürecinin gözle görülür biçimde durağanlaşmasına tanık oldu. Belli bir canlılık düzeyini tutturan az sayıdaki ülke ve bölge söz konusu olduğundaysa görülen, buralardaki etkinliğin çok büyük oranda işçi sınıfının dışındaki marjinal kesimlerin denetimine geçmiş olduğudur.Yaşanan durgunluk kimi öznel ve nesnel etkenlerin saptanmasını gerektiriyor. Bu, sol içi bir değerlendirme olacaktır. Atılacak ilk adım solun bu günkü görüntüsünü çizmektir. Bu çabaya girildiğinde ilk göze çarpan olgu, bir bütün olarak dünya ...

BİRDEN FAZLA EKİM Mİ VAR?

Önemli tarihsel dönemeçlere kişilikleriyle damga vurmuş olan insanların karşılaştıkları sorunların başında kendi “meşruluk”larını ortaya koyabilmek gelir. Hele hele tüm siyasi kaygılara karşın, belli bir teorik çerçeve ile hareket eden, insanlararası eşitsizliklere yol açan toplumsal koşulları ortadan kaldırma amacıyla mücadele verenler için söz konusu “meşruluk”, tarihin mantığına, önsel ideolojik tutumlara ve kendilerine karşı bir yüzleşmedir.1917 Ekim’inde öne çıkan ve belli bir dönemecin liderlik sorumluluğunu taşıyan insanlar için de benzer bir “yüzleşme” söz konusu oldu. Üstelik oldukça çarpıcı bir biçimde. Marksizmin, kendi ...

NİÇİN GELENEK?

Gelenek Dizisi elinizdeki kitap ile 7. ürününü vermiş oluyor. Diziye katkıda bulunmaya çalışan biri olarak, kasım ayından bu yana çıkartmış olduğumuz 6 kitabın “dostça” muhasebesini yapmak istiyorum. Bu, kesinlikle bir özeleştiri veya eksiklikleri ortaya dökme türünden bir girişim olmayacak. Önemli olan, Gelenek’in varlık nedenini hangi boşlukları doldurmaya çalıştığını bir kez daha vurgulamak ve bu boşlukları doldurmada ne gibi araçların ön plana çıktığını açıkça belirtmek.Nasıl Bir Boşluk?Diplomatik ilişkilerdeki protokolü gözünüzde canlandırın. Canlı-cansız her tür nesne, önceden belirlenmiş dekorun birer parçasıdırlar. Çevirmenler, ...

FRANSIZ DEVRİMİ: BİR MİRASIN İZİNDE

 "Bugün, devrimci hükümet, Robespierre, Saint-Just, vd. hakkında, bir zamanlar çok karamsar olmakla yanıldığımı açık yüreklilikle itiraf ediyorum... Robespierizm demokrasidir, ve bu iki sözcük bütünüyle özdeştir: Bu yüzden, Robespierizmi kaldırarak, kesinlikle demokrasiyi kaldırmış olursunuzBabeuf; Pages Choisies de Babeuf, Librairie Armand Collin, Paris 1935; ss. 284-286 Fransız Devrimi'nin yarattığı dalgalar sosyalizmin öncülerini de besledi. İlk önce ortaya atılanlar ve en tanınmışları, Roux, Leclerc, Varlet, Babeuf, Ruonarotti... Babeuf yukarıdaki satırları 1796'da, kendisinin idam, arkadaşı Buonarotti'nin ise sınırdışı edileceği tarihten bir yıl önce, 28 ...

SSCB: BİR KURULUŞUN ÖYKÜSÜ -ERGUN BALCI’YA AÇIK MEKTUP-

Burjuva ideolojisi kendisini "evrensel" olarak sunmaya başladığından beri, önce bir eğilim, sonra fetiş ve kavramları ile "demokrat" olageldi. Demokrasi; bir garip şey, ne yaşanabilen, ne hissedilebilen... Ne yaşayacak, ne hissedeceksin, ama mutlaka "demokrat" olacaksın! Kişi hak ve özgürlükleri, hür düşünce, liberalizm, serbest rekabet türünden kaynağı ve amacı meçhulleştirilmiş kavramları bir araya getirince burjuvazinin en güçlü ideolojik tutamak noktasına, demokrasiye ulaşıyorsun. Burjuva ideolojisinin güçlü tutamak noktası oldun mu, belirsiz ve ruhbani olacaksın. Bu kaçınılmaz. Belirsizlik arttıkça etki gücün artacak. "Demokrasi" de ...

GRAMSCİ DÜŞÜNCESİ KİMLİK BUNALIMINDA

Antonio Gramsci... 1926 yılında hakkında hüküm verilirken "bu beynin yirmi yıl süreyle çalışmamasını sağlamalıyız" denen İtalyan düşünür. Bunu becerebildiklerini söylemek oldukça güç. Ancak, bu beynin özgürce çalışamadığı da bir gerçek. Gramsci açısından büyük bir talihsizlik. Ne var ki, Gramsci'nin talihsizliği yalnızca fiziki olarak sınırlandırılmasından kaynaklanmıyor. Ölümünden sonra, geriye bıraktığı ürünler hiç rahat bırakılmadı. Bir tür eziklik ve anlaşılır bir komplekse sahip olan batı Marksizmi bu ürünleri, içerdikleri teorik yükün kaldırılabilirliğinin çok ötesinde bir açgözlülükle tüketti. Eski New Left editörü Anderson, ...

Sayfa 13 of 13 1 12 13

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur