SİP SİYASİ BÜRO ÜYESİ MURAT SALMANER
27 Mart'ta Türkiye'de tüm meşruiyetini kaybetmiş bir yerel seçim yapılacak. Bu seçimlere artık tek bir parti giriyor: DÜZEN PARTİSİ.Devlet - düzen partileri - seçim partileri -medya ortak kampanyası ile DEP'i seçim platformunun dışına çıkmaya zorlamıştır. Bu kampanyada kullanılan araçlardan biri de cinayet ve sabotajlar olmuştur. Seçimler devletin kurumlarınca organize edilen bir terörün gölgesi altına sokulmuştur.Ama saldırının sorumluluğu bütünseldir. Adam vuran "karanlık güçler" ile DEP'i gayrı meşru ilan eden basın organlarının sorumluluğu arasında fark yoktur.Emekçi kitlelerin sorunlarına hiçbir çözüm vaadetmeyen seçimler ...
Türkiye'de geçtiğimiz yıl artık burjuvazinin de pembe tablolar çizmeye gücü ve yüzü kalmadı. Bu ülkede siyasal-toplumsal yorum için her ağzını açan söze bir krize değinerek başlıyor. Kriz, çoğunlukla bileşenlerinden bir tanesine, Kürt sorununa indirgenerek açıklansa da varlığı genel kabul gören bir olgu haline gelmiştir. Bu yazı da sözü edilen genel kabulü paylaşıyor. Ancak burada mevcut tartışmalara bir katkı çabası olarak iki kanaldan yol almaya çalışacağım. Birincisi, krizin bileşenlerine ilişkin yanılsamaları yoket-meye çalışmak olacak. İkincisi ise krizin sosyalistler tarafından nasıl ele ...
Sosyalistlerin bu ülkede mevcut güç dengelerine bakarak siyaset yapmamaları gerektiğini yazdığımızdan beri sadece iki ay geçtiCemal Hekimoğlu, “Gelenek KitapDizisi 44”, Ocak 1994. . Sosyalist hareketin taşıdığı sıçrama potansiyeli üzerinden perspektif üretilmesinin hareketi devrimcileştireceğini söylemiştik. İki ay içerisinde kriz dinamikleri önemli bir ivme kazandı.Bu dinamiklere tersinden bakarsak, son derece önemli iki sonuçla karşılaşırız. Bu iki sonuç, somut durumun somut tahlilini verili nesnelliğe esaret olarak algılayanlar için şaşırtıcı olmuştur. Sonuçlardan birincisi, kriz dinamiklerinin burjuva siyasetinde yol açtığı tahribatla ilgilidir. Bu tahribatın değişik ...
Mevcut kriz dinamiklerinin yoğunlaşması ve kendilerini giderek daha açık şekillerde göstermesi, krizin varlığı konusundaki tartışmaların hızla aşınmasına yol açtı. Kriz saptamasının öznel yetersizlikleri kapatmanın bir aracı olarak kullanıldığını iddia edenler bile, sözlerine kriz nesnelliğine işaret ederek başlamak zorunda kalıyor.Elbette, sosyalist hareket açısından asıl önem taşıyan, krizin varlığı konusundaki uzlaşmanın çok ötesinde, somut kriz dinamiklerinin tarifi, bu dinamiklerin karşımıza ne tür nesnellikler çıkarabileceğinin öngörüsü ve sosyalist politikanın şekillendirilmesi. Türkiye sosyalist hareketinin bazı olumsuz "gelenek"leri, sosyalistlerin krize nasıl bakılması gerektiğini de unutmalarına ...
Son dönemde bir kriz saptaması yapıyoruz. Devrimci durumun varlığından değil ama sosyalist hareketin de müdahaleleriyle buna dönüşebilecek bir zeminin varlığından söz ediyoruz. Buradan hareketle de, Türkiye'de sosyalizmin temsili sorununun çözümü yolunda önemli adımlar atmış olan partimizin önündeki yeni temel misyonu, siyasal hareket haline gelme hedefini ete kemiğe büründürmek olarak tarif ediyoruz.Yola çıkarken yaptığımız temel saptamalardan biri Türkiye sosyalist hareketinin muhtelif iç gündemler yaratarak ve bunları "tüketerek" yol açmasının sosyalizmi güncelleştirmesinin olanaksızlığıydı. Bugün ise, siyasal ve ekonomik boyutları giderek belirginleşen ve ...
Bundan önceki yazımda Ulukaya, Ali; "RP'nin "Önlenemeyen Yükselişi" ve Sosyalist Hareket"; “Gelenek-41”. , RP'nin son seçimlerde elde ettiği başarının arka planındaki etkenlere eğilmeye çalışmış ve bu partinin toplumsal muhalefet dinamikleriyle olan ilişkisinin sosyalist hareket açısından da ciddiye alınması gerektiğini savunmuştum.Sözkonusu yazıdaki temel saptamalarımda bir sorun olmamakla birlikte, kimi boyutlarını öngördüğüm sürecin beklediğimden hızlı geliştiğini ve bu nedenle de bazı noktaları abartma konumuna düşmüş olduğumu söylemem gerekiyor. Özellikle de, işçi sınıfına dönük olarak RP'nin oluşturduğu tehdidi olduğundan büyük görmüş olduğum, geçtiğimiz ...
"Reel sosyalizm"in çözülüşünün "keyfini çıkarma" dönemi olacağı umulan Yeni Dünya Düzeni ilginç bir şekilde, kimseyi rahata erdiremedi. Ortaya çıkan durum, düzenden çok, düzensizlik ve belirsizlik sözcükleriyle anlatılabilir.Bu pek de öyle sürpriz bir sonuç değil. Yeni Dünya Düzeni, kapitalizmin yaşadığı başlangıcı 1970'lere uzatılabilecek en uzun kriz dalgasının içine doğdu. Ve kazanılan siyasal zafer kapitalizmin üzerine bir yük olarak bindi."Atını döven kovboy" filmini CNN aracılığıyla bütün dünya seyretti iş yapan bu filmin ardından kimse -kuşku duymasın- ikincisi geliyor; "Atın intikamı". Pek yakında. ...
Türkiye Burjuvazisi iki yönlü bir hareketlilik içinde. Bir yandan iktidarda olmanın sorunlarını çözüyor, diğer yandan kendine daha uzun süre yarayabilecek bir "vizyon" hazırlıyor. Bu dayanıklı vizyon, burjuvazinin varoluşunu meşrulaştırmak ve düzenin devamını tesis için zorunlu. 12 Eylül dönemi, Türkiye Burjuvazisi tarafından çok daha uzun süreli ve çok daha kalıcı bir çözüm olarak tasarlanmıştı. Bunun böyle olmadığının, olamayacağının ortaya çıkması ile burjuvazinin önünde iki seçenek kalıyordu. Birincisi 10 yıllık periyotlardaki riskli askeri darbelere, düzeni elden kaçırma pahasına devam etmek, ikincisi bütün ...
Yalı Mah. Karaağaç Sk. No: 14 Maltepe/İstanbul
posta@marksistmanifesto.com
Marksist Manifesto | Gelenekten Geleceğe