Serdar Aydın

Serdar Aydın

BİR ENTERNASYONALİZM POLEMİĞİ

Bu yazı bir polemik. Gecikmiş bir polemik. Bundan neredeyse iki yıl önce, yurtdışında yaşayan Türkiyeli Marksist aydınların çıkarttığı "Sosyalizmin Sorunları" kitap dizisinin ikinci sayısı yayınlandı. Demir Küçükaydın'ın "Enternasyonalizmin Sonu" başlıklı çalışması, kitabı "taşıyan" yazı olarak öne çıkıyordu. Çalışmanın herhangi bir yankısına, tartışmaya ben rastlamadım. Titiz bir izlemede bulunduğumu iddia edemeyeceğim. Dolayısıyla hiçbir yankısı olmadı, diyemeyeceğim, ancak önemli bir tartışma yaratmadığını söyleyebilirim.Açıkçası tartışma yaratmasını da dilemiyorum. Küçükaydın'ın tezlerinin, ulus sorunu ve enternasyonalizme ilişkin pek de verimli olduğunu söyleyemeyeceğim tartışma gündemine apolitik...

SOSYALİST TÜRKİYE PARTİSİ KURULURKEN…

Bu kitabın 41. kez okuyucusunun eline ulaştığı ve 7. yayın yılına girdiği günler başka bir gelişmeye daha tanıklık ediyor. Gelenek'in ilk sayılarından itibaren tartışmasına katıldığı ve geliştirilmesine katkıda bulunduğu "legal sol parti" projesi, Sosyalist Türkiye Partisi olarak projelikten çıkıyor. Bu yazı, Gelenek'in bugüne dek izlediği yayın politikası ve tarzına uygun bir Kuruluş Kutlaması sayılabilir. Altı yıl sonunda Gelenek okuru bu tarzı tanır durumdadır. Dolayısıyla partinin kuruluşunun heyecanına eleştirel ve sorumlu olmaya çalışan değerlendirmelerin eşlik etmesi, heyecanın bunların yanısıra tüm sarsıcılığıyla...

PARTİ İÇİN COŞKU VE GÜVENLE

Yıllardır tartışılıp durulan, yokluğundan şikayet edilen "parti" meselesinde bir eşiğin önündeyiz. Kimi adımların sonuçlarını, ürünleri yakın zamanda herkes görecek. Dolayısıyla ilgili herkes yapılanları, hedeflenenleri somut biçimde, elle tutup gözle görerek değerlendirme fırsatı yakalayacak. Ve elbette bu gözlem ve değerlendirmeler, artık çeşitli dergiler, bu dergilerdeki polemikler, hatta sol dedikodu kulislerinden "kurtulacak". Süreç yakın bir zamanda kendi meşru iletişim, tartışma ve yürüme araçlarına sahip olacak.Dilerim, Gelenek sayfalarında partinin gerekliliği, misyonu vb. üzerine, biz yazmaktan, siz okumaktan, hep birlikte kurtulacağız. Ama bu yazıda...

SOLDAN İNSAN MANZARALARI

Cumhuriyet gazetesinden her seçim arifesinde araştırmalar anketler, röportajlar, okunur ve saf okuyucu, hani neredeyse sosyal-demokrasinin iktidar olacağına inanır. Burada saflık değil yönlendirme önemli, ve bu amaç gözönüne alındığında abartmayı haklı ve tutarlı bulmak da mümkün.Türkiye'nin "solcu" gazetesini okumalarının katkısı nedir bilinmez ama, sosyalist solda gelişmelere karşı yine bir abartmacı yaklaşım vardır. Tek bir farkla ki, sosyalistler gelişmelerin sonuç ya da yankılarını, boyutlarını önceden göstermek değil, işler olup bittikten sonra dünyanın sarsılmakta olduğunu haykırarak bu abartma işlemini yaparlar. Yönlendirilmesi hedeflenecek "başkaları"...

BİR OLANAK: DEVRİMCİ SOSYALİST BLOK

Türkiye solu son yıllarda gündemini yoğun biçimde dolduran birlik tartışmalarında bir kritik evreye daha girmiş bulunuyor. BTDK evresinin geride kalmasıyla ve diğer dinamiklerle birlikte, solun birliğini tartışan ve hedefleyen kesimleri de somut bir ayrışma yaşadılar.Bilindiği gibi ayrışmanın sağ tarafında yasal parti inşası, sol safında ise devrimci sosyalist blok önerisi şekillendi.Bu değinme yazısı, Gelenek'te bugüne dek sergilenen çözümlemelere derinlik kazandırma amacı taşımıyor. Daha sınırlı olarak ve kısaca, sürecin bundan sonrasında önem kazanacak kimi noktaların altını çizmekle yetineceğim.Yine, bu yazıda yapılacak saptama...

1 MAYIS 89’DAN SONRA…

Mehmet Dalcı'nın anısına saygıyla...Türkiye'de 1 Mayıs'ın yarım yüzyıl aradan sonra yeniden kutlandığı 70'lerin ikinci yarısının üzerinden de yaklaşık 10 yıl geçti. 1976, 77 ve 78 yıllarında İstanbul Taksim Meydanı'na "1 Mayıs Alanı" adını kazandıran yığınsal kutlamalar, özellikle 36 şehit verilen 77 katliamının anısına, bu alanı da gelenekselleştirdi.12 Eylül sonrasında ise ilk organize girişim 87'deki bir kapalı salon toplantısı, ikincisi geçen yılki Taksim kutlaması oldu. Her iki eylem darbeyle ve hatta öncesinde kesintiye uğratılan 1 Mayıs Bayramı'nın yeniden meşrulaştırılması yönünde adımlar...

BİR ZAMANLAR POLİTİKA

Türk solunun "yenilikçi" kanadının içinde, biri örgütsel bütünlüğe, diğeri tepkici bireylere dayanan iki yorum giderek şekilleniyor. Tüm kişiliksizleşmeye, örgütsel liberalizme, iddiasızlığa rağmen TBKP, bir örgüt kimliğiyle politika üretme niyetini koruyor. Diğer taraftan Baydar'ın açılışını yaptığı, Teber'in destek verdiği ve son olarak Gönül Dinçer'in doruğa yükselttiği niyetlerde ise, böyle bir kollektivitenin "k"sı yok. Fark da aslında bundan ibaret.Bu süreç bir yönüyle de bir siyaset yasasının yeniden doğrulanışı: Her politika uç yorumcularını da yaratır. Geleneksel solda liberaleşmenin uç yorumu, kimi bireylerdeki toptan...

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur