Aydın Giritli

Aydın Giritli

BİR KARŞI ELEŞTİRİ: TROÇKİZM ÜZERİNE

Haziran ayında sol yayınlar arasına "teorik" ağırlıklı bir dergi daha katıldı. Sınıf Bilinci'nin ilk sayı sında bir çalışma "GELENEK'in Marksizmi: Stalinist Bir Sürekli Devrim Teorisi" başlığını, ve Sun gur Savran'ın imzasını taşıyor. Gelenek'de daha önce Hikmet Seçkinoğlu, Savran'ın bir konuşmasında "Gelenek'in Troçkist olmamasını çelişki saymasına" değinmiş, sözkonusu sataşmayı reddettikten sonra da, Troçkistlerin çelişki bulmakta oldukça yeteneksiz kaldıklarını belirtmişti Seçkinoğlu Hikmet; "Klasiklerde Devrim, iktidar ve Program Sorunu." Gelenek 15, Ankara Şubat 1988; s.75 Ben de buradan devam etmek istiyorum.Çelişki BulmakSavran'ın yeni...

LEGAL PARTİ PROGRAMLARINA BİR BAKIŞ

Türkiye'de sosyalist hareketin başlangıcından bu yana ürettiği legal parti programlarının, yeni partileşme tartışmalarının gündeminden inmediği günümüzde yeniden ele alınmaları gerekiyor. Elbette yalnızca legal programların değil. Geçmişte ya da bugün açık yayınlanma şansları olmamış ya da olamayan programların da tartışılması gerekiyor. Her yeni girişim, kendinden öncekilerle hesaplaşmasını yapmak zorundadır. Bu zorunluluk legalite-illegalite ayrımının ötesinde. Ancak iki kategoriden belgelerin eşit koşullarda otopsi masasına yatırılmaları da mümkün değildir. Kimi belgeler, çaresiz, temellendikleri ideolojik arka planları itibariyle tartışılabilecek. Gelenek'in bu anlamda sonuçlar çıkarsanabilecek çalışmalara...

MARX, ENGELS, ULUSAL SORUN

Ulusal sorun, ya da daha geniş bir ifadeyle Marksizmde ulusallık konusu teorik bir düzlemde ele alınabilir mi? Bu soruya her konunun teorisi yapılabileceğini söyleyerek olumlu yanıt verilebilir. Ama genel geçer yanıtların yine genel geçer bir düzeyde kalarak işlevsizleşme riski vardır. Yanıtı ne denli açık görünürse görünsün, yukarıda konulan türden bir soruya bile daha ayrıntıda yaklaşmakta yarar bulunuyor.İlk önce bir gözlem: Türkiye'de ulusal soruna teorik bakılmadı ve bakılmıyor. İtirazlar yükselebilir; yıllarını sol siyasete vermiş bir çok insan eski-yeni yayın organlarında yazılanları...

SOSYALİST DEVRİM TEORİSİ: MARX’TAN TÜRKİYE’YE

Gelenek kitaplarında en çok ele alınan konulardan biri de demokratlık ve sosyalist kategorileri oldu. Demokrasinin sınıfsallığı çeşitli açılardan tartışıldı. Sol içinde oldukça yaygın olduğu gözlenen “önce demokrat olmalı” bakışına yeterince eleştiri yöneltildi. Eleştirilen çok kısaca soyut bir hümanizm ile başlayıp demokratlık basamaklarını tırmanarak sosyalist olunacağı şeklindeki yaklaşımdır. Siyasal programatik projeksiyonu aşamalı devrimde sonlanan bu bakışın yerine sosyalizmin demokratlığın üzerinde yükselmek değil burjuva demokratizminin reddi olduğu gerçeği konulmaya çalışıldı.Türkiye’de demokrat ve aşamacı perspektifin yaygınlığını ve güncel tehlikelerini gören çevrelerin bu müdahaleye...

EKİMDEN NE ÖĞRENİYORLAR?

Gelenek'de daha önce tartışıldı. Türk solunun tarihe bakışında teorinin eksik bıraktığı alanı siyasal pragmatizm dolduruyor. Pragmatizm, "tarih bilinci"nin yokluğunda, tarihsel olguların ve deneyimlerin yücel siyasal konumlanışa uyarlanmasıdır. Olguları, güncel mesajlarla tutarlı kılmak için yeniden kurgulamak gerekli oluyor.Bu yönteme itiraz etmenin birinci gerekçesi tarihin gerçekçi, ve nesnel bir kavranışını savunmaktır. Bugünü yaratan dinamiklerin nesnel bir analizi her koşulda hedeflenmelidir. İkinci gerekçe, birincinin devamı olmakla beraber farklı bir nokta. İlki bir bilimsellik kaygısını ifade ederken, ikincisi güncel siyasal çizginin güvenilirliği ile bağlantılı:...

TROTSKİY,TROÇKİZM VE EŞİTSİZ GELİŞME

Trotskiy isminin yakın dönemde bir güncellik kazandığı doğru. Güncelliğin bir kaynağı Sovyetler Birliği’nde. Kısa bir süre önce SBKP’nin kendi tarihini yeni bir gözle ele alacağının sinyalleri verildi. Yeni değerlendirmenin içinde, boyutları henüz kesinleşmemiş olsa da, Trotskiy’e yönelik bir “iade-i itibar” da söz konusu... Bu uluslararası güncellik kaynağının dışında bir de Türkiye solundan söz etmek gerekiyor. Devrimci demokratların, 80 şokunun etkisini atlatırken bir arayışa yöneldikleri hatırlanır. Bu yöneliş sosyalist sisteme kuşku ile birleştiğinde, kapılar ilk önce liberal sivil toplumcu etkilere açılmıştı....

TEORİ VE SİYASETTE DEVLET

Marksist devlet teorisi, daha doğrusu genel olarak Marksizmin üstyapı kurumlarına ilişkin analizi, her türden eleştirinin özellikle yöneldiği bir alanı oluşturuyor. Altyapı-üstyapı ilişkisinde Marksizmin vurguladığı öncelikleri ya da nesnelliği bütünüyle reddeden idealist-burjuva eleştiriyi bir kenara bırakmakta sakınca yok. Önemsenmesi ve tartışılması gereken bu kanat değil, Marksist siyaset ya da teorinin geniş zemini üzerinde yer alan yorumcuların eksiklik tespitleri ve kendilerine malettikleri katkı iddiaları.Genel olarak solun tutumu biliniyor: Yeni solda herkesin paylaştığı tez, klasik Marksist teorinin altyapıya verdiği önceliğin soyut-ilkesel (dolayısıyla pek...

GELENEKSEL SOL VE REEL SOSYALİZM

Rus sosyal demokrasisi geçen yüzyılın ikinci yarısında bir tartışmanın içine doğdu. İlk Rus Marksistlerinin Narodnik hareketten kopuşlarında, ülkenin evrensel gelişim yasalarına uygunluğu tezinin, Rusya’nın kendine özgülüğü tezine karşı yükseltilmesi önemli bir yer tuttu. Önce Plehanov, ardından Lenin’in isimlerinin parladığı bu Batıcı-Slavcı tartışmasının özü oldukça basit: Rusya, kapitalizmin Batı'da kaydettiği ilerlemeyi ve toplumun sosyalist devrime yaklaşacağı bir dinamikleşmeyi yaşayabilir mi, yoksa bu “Asyatik despotizm” ülkesi modern üretim ilişkileri, sınıflar ve siyasal hareketlere tamamen yabancı mı?... Rus Marksistleri geri köy komünü obşçina’yı,...

ÜÇ YAZI VE BİR “AHLAK”

Gelenek kitap dizisinin önceki sayılarında, başlıkta adı geçen iki konu ayrıntılı olarak ele alınmıştı. Geçtiğimiz ay içinde, başka dergi ve kitaplar içerisinde bu yazılara yönelik açık ya da imalı eleştiriler taşıyan öç çalışma yayınlandı. Biri, Türkiye Sorunları Dizisi'nde, C. Akman'ın "Bir Yanlış Tartışma" denemesi, diğerleri Saçak 'ta, H. Berktay'ın "Türkiye'nin Özgüllüğü" başlıklı bir konuşma metni ve M. Ulusoy'un, Hikmet Özdemir'in Yön Hareketi araştırmasına ilişkin değerlendirmesi. Ulusoy hariç diğer iki yazar, Gelenek'de geliştirilen görüşlere atıfta bulunurken bir ortak tutum sergiliyorlar. Teorik...

PARTİ VE ÖRGÜT TEORİSİ

Türkiye sol hareketi, 20. yüzyılın son on yıllık dilimine yaklaşırken hala işçi sınıfının bilimsel sosyalist partisinden yoksun olmasının sancısını çekiyor. Kesinlikle burjuva demokrasisinin eksikliğinden yakınmak, ya da Batı’nın geleneksel ve kitlesel işçi partisine öykünmek anlamında söylemiyorum. Burjuva demokrasisinin eksikliği, Türkiye’de siyaset alanının zenginleşme potansiyelinin var olmaması anlamına gelmiyor. Olsa olsa, egemen sınıfların, muhalefeti kanalize edebilecekleri düzen içi mekanizmalar yaratmak konusundaki zaaflarına ve kendilerine güvensizliklerine işaret edebilir. Batı’nın partilerine gelince; bunların, çoğunlukla, durağan toplumların durağan ve tamamlayıcı parçaları haline gelmeleri, kitleselliğin...

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur