Aydın Giritli

Aydın Giritli

TÜRKİYE’DE DEVRİMCİ DEMOKRASİ

Türkiye'de devrimci demokrasi için yeni bir tırmanma dönemi mi yaşanıyor? Ciddî bir kıpırdanma olduğu kesin. Bunun bir göstergesi, sayıları giderek artan yayın organları, diğeri de öğrenci gençliğin son dönem sergilediği dinamizm ve bu dinamizmin bir kez daha devrimci demokratlara kucak açmakta oluşu... 12 Eylül sonrasında sol harekette tümüyle birlikte siyaset dışına itelenen bu kesim 80 öncesi niteliklerine bugün ne ölçüde yakın, ya da önümüzdeki dönemde bu nitelikleri yeniden sergileyecek mi? Kesin ölçü vermek mümkün değil ama, şimdiden görünen, devrimci demokratların...

BARBUSSE VE AYDIN ONURU

1. Dünya Savaşı ve uluslararası sosyalist hareketin savaşa ilişkin tavrı konusunda Türk okuru birçok bilgiye ulaşma şansına sahip bulunuyor. Bu bilgiler, önem taşıyor. II. Enternasyonal partilerinin sağ-reformist eğilimlerinin, savaşla birlikte sosyal-şovenizm ve militarizme dönüştüğü biliniyor. Bu dönüm noktasında uluslararası işçi ve sosyalist hareketinin ikiye bölündüğü, saflardan birini kuran Bolşeviklerin ulusları kendi içlerinde birleştiren savaş konjonktürünü, sınıflar arası iç savaşa çevirmeyi önerdikleri de biliniyor...Bu bilgilerin bir adım ilerisinde, yanılsamalar başlayabilir. Yıllar sonrasından bakıldığında varlığı saptanan iki saf, o yıllarda "saf "sayılıyor...

FRANSIZ DEVRİMİ: BİR MİRASIN İZİNDE

 "Bugün, devrimci hükümet, Robespierre, Saint-Just, vd. hakkında, bir zamanlar çok karamsar olmakla yanıldığımı açık yüreklilikle itiraf ediyorum... Robespierizm demokrasidir, ve bu iki sözcük bütünüyle özdeştir: Bu yüzden, Robespierizmi kaldırarak, kesinlikle demokrasiyi kaldırmış olursunuzBabeuf; Pages Choisies de Babeuf, Librairie Armand Collin, Paris 1935; ss. 284-286 Fransız Devrimi'nin yarattığı dalgalar sosyalizmin öncülerini de besledi. İlk önce ortaya atılanlar ve en tanınmışları, Roux, Leclerc, Varlet, Babeuf, Ruonarotti... Babeuf yukarıdaki satırları 1796'da, kendisinin idam, arkadaşı Buonarotti'nin ise sınırdışı edileceği tarihten bir yıl önce, 28...

TÜRKİYE’DE GELENEKSEL SOL: YÜZYILLIK REHAVET

Gelenek dizisinin 4. kitabında yer alan “Geleneksel Solun Anatomisine Doğru” başlıklı çalışma ile elinizde bulunan bu yazı arasında örtüşen ilgi alanları ile paralel ve birbirini tamamlayan tezler var. Bu yazı, sözü edilen çalışmanın çizdiği çerçeveye sadık kalarak geleneksel solun yaşadığı sorunlara, bu kez Türkiye geleneksel solunun programatik özelliklerini öne çıkartarak yaklaşmayı deniyor.Hedef, sosyalizmin tarihini ve sorunlarını anlamaya dönük çabaların vazgeçilmez araçları olarak düşündüğümüz temel kavram ve kategorilerin netlikle algılanmasında bir ileri adım atmaktır. “Gelenek” ve “geleneksel sol” kavramları söz konusu...

DEMOKRASİCİLİK TUTKUSU VE ZEMİN DERGİSİ

Türkiye solu bir gerileme döneminden, sağ bir dalganın etkilerini her bir yanında taşıyarak çıkmaya çalışıyor.  Özellikle de Yeni Sol’un oluşturmaya çalıştığı sağ platform bugüne kadar benzer dönemlerde pek rastlanmamış bir hitap alanı buluyor. Oysa Türkiye solu derlenip toparlandığı konjonktürlerde, tam tersine, radikal rüzgarlar estirmeye alışıktı. 60’ların başı sosyalist teori ve politikanın derinlikten yoksun algılanışlarına rağmen, hem sınıfın içinde ileri uçların tutulması, hem de sosyalizme açık aydınlar üzerinde bir çekim gücünün kurulmasıyla yaşandı. 70’lerde 12 Mart durgunluğundan uyanılırken bir yandan geleneksel...

TÜRKİYE’DE SİVİL TOPLUMCULUK (1981-86)

Giriş: İki TipolojiBu yazıya Türkiye'nin 70'lerde yaşadığı toplumsal-siyasal hareketlenme içerisinde biçimlenen iki insan tipolojisinden söz açarak başlamak istiyorum. Birincisi, politikaya uzaktan ve soğuk bakan aydın, diğeri gündelik bir pratikte sürüklenirken bilgilenmeye zaman ayıramayan sade militan- kadro... İkincisi, devrimci demokrat ve sosyalist gençlerde vücut buldu; geride bıraktığımız altı yılda da toplumun sorunlarının en pahalı faturaları bu insanlara kesildi. Diğer kesim ise, bu yazının asli konusunu oluşturan sivil toplumcu bir operasyon girişimine maddi temel oluşturdu.Siyasallaşmanın yaygınlaştığı bir süreçte teorisiz mücadeleci tip, depolitizasyon...

EŞİTSİZ GELİŞİM VE SİYASET

"Rusya burjuva devrimini o denli geç tamamladı ki, burjuva devrimini proleter devrimine dönüştürmek zorunda kaldı. Başka türlü söylenirse: Rusya diğer ülkelere göre o denli gecikmişti ki, en azından bazı alanlarda onları aşmak zorundaydı."1.L. Trotskiy; Histoire de la Revolution Rusme 111 Paris 1934 s. 7. Eşitsiz gelişim bundan daha güzel nasıl ifade edilebilir? Olguyu, Rus Devrimi'nin hazırlayıcılığını ve ihanetini birlikte yüklenen, önce önderlik edip, sonra sırt çeviren Trotskiy' den daha güzel anlatmak mümkün mü? Eşitsiz gelişimin bizatihi ürünü, eşitsizliğin en yoğun...

Yazdığı Sayılar

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur