Etiket: Devrim Teorisi

BİR SİLKİNİŞİN İLK ADIMLARINI ATARKEN…

Önümüzdeki dönemde, sosyalist ideoloji ve dolayısıyla sosyalist hareketin de şekillenmesine damgasını vuracak ne tür temel ideolojik motiflerle karşılaşacağız? 60'lı yıllarda yaşanana benzer biçimde, mevcut tüm sorunların gerek sağ gerekse sol tarafından algılanışını belirleyen ya da en azından önemli oranlarda etkileyen, bir prizma olarak iş gören başat bir ideolojik motif çıkacak mı? Yoksa, sınıfsal ayrışmalara koşut olarak ideolojik motiflerde de ciddi farklılaşmalar beklenebilir mi?Rahatlıkla uzatılabilecek olan bu listedeki sorular, sosyalist hareketin geleceği ile ilgilenen herkes tarafından önemsenmek durumunda. Verilecek yanıtlar, marksizm-leninizmin ...

“SOSYALİZM PROGRAMI” ÜZERİNE

Bu yazı iki ay kadar önce Dünya yayınları tarafından basılarak geniş bir dağıtımı yapılan Sosyalizm Programı'nın (Taslak) kimi yönlerine ek açıklıklar getirmeyi amaçlıyor. Hazırlanmasına katkıda bulunanlardan biri olarak, Program metninin kendisini anlatma gücüne sahip olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla söz konusu olan, metindeki önermelerin açımlanması değil.Yine bu kısa yazıda amacım, dile getirilmiş ya da muhtemel eleştirilere yanıtlar sunmak da olmayacak. Bunların dışında Sosyalizm Programı'na kendimce bir okuma kılavuzu hazırlamayı denedim. Programa zemin oluşturan anlayış, genel ve özel perspektiflerin evrensel ya da konjonktürel ...

LENİN’İN DÜŞÜNCESİ

1980 yılında bütün dünyada Lenin'in doğumunun 110. yılı kutlanmıştı. Dönem, reel sosyalizmin prestij erozyonunun başlamadığı bir dönemdi. Dünyada en çok okunan yazar olması yeryüzünde sınıf mücadelesinin adının anıldığı her yere içkin olması, Vladimir İlyiç'in "devletli" konumunu ortadan kaldırmıyordu. Öyle ya, Lenin düşüncesi arkasındaki koskoca bürokratik mekanizma, tabular ve zorlamalarla ayakta kalmıştı...Marksizm içi tartışmalarda birkaç yürekli Batılı aydın dışında bu duyguları ifade eden pek çıkmamıştı. Ancak ne zamanki, Lenin "içerden" terkedilmeye başlandı, bütün dünyada medeni cesareti olanlar arttı. Beklenti şuydu; reel ...

“TEORİ” DEYİNCE NE ANLAŞILMALI?

Şimdi teoriden söz etmenin sırası mı?Kim ne derse desin tam sırası. Hatta denilebilir ki, teoriden söz etmek hiç bu kadar önem kazanmamıştı. Teorinin sosyalist hareketteki yerine zaman zaman değinilse bile, bundan, yani teoriden tam olarak neyin kastedildiği konusuna pek açıklık getirilmez. Sözgelimi, kastedilen Marx'ın, Engels'in ve Lenin'in geride bıraktığı düşünce mirası mıdır? Yoksa buna da dayanan, ama tek başına bundan ibaret olmayan bir başka yapı mı? Teori, yalnızca sağlamlığı kanıtlanmış bilgilerden oluşan yerleşik bir sistem midir, yoksa henüz sınanmamış varsayımlar ...

TROTSKİY VE ÖRGÜT

Bu konuyu ele almak birkaç nedenle gerekti. Birincisi, bugüne dek ele alınış biçimi gerçekten oldukça sığ bir görünüm veriyordu. Troçkistler doğrunun bir bölümü bile olmayan ama görünene oldukça sadık, bilindik söylemlerinde ısrar ediyorlar: Tamam, Trotskiy'nin siyasi yaşamında örgütsüz, partisiz geçen bir dönem vardır. Ama Trotskiy 1917'de partiye katılmıştır. Üstelik bu tarihten itibaren yazdıklarında parti ve partili mücadele vurgusu hep vardır. "Doğru ya da yanlış, benim partim" sözlerinin sahibinin Trotskiy olduğunu unutmamak gerekir vb.Başta geleneksel sol olmak üzere troçkizmin sıkı muhalifleri ...

DEMOKRATİK HALK DEVRİMİ: “ARADA ÇİN SEDDİ YOK” – II

Demokratik halk devriminin teorik ve tarihsel kaynaklarıIMilli demokratik devrimin savunulurluğunun yok olması ile sosyalist devrimin güncelliğinin programlaştırılması arasında Türkiye için bir uğrak işlevi taşıyan demokratik halk devrimi perspektifinin teorik temelleri, Leninist sosyalist devrim kuramının kimi önermelerinin, somut durum analizlerinin genelleştirilmelerine kimi ölçütlerin gözardı edilip bazılarının da mutlaklaştırılmasına dayanır. Demokratik halk devriminin, somut konjonktürlerde ve belirli tarihsel kesitlerde önerilen politikaları örnek alma çabasına dayandığı için kendine özgü bir teorisi yoktur. Sosyalist bir iktidarın inşası için gerekli kimi nesnel gerekse siyasal öznelerin ...

EKİM’DEN BUGÜNE İDEOLOJİK SAVAŞIN EVRİMİ – I

Diploması tarihi, askeri tarih ya da siyasi tarih... Bunlardan herhangi biri merkeze alınarak tarih yazılabilir. Ancak merkeze alınan hangisi olursa olsun, kimi dönüm noktaları ya da kilometre taşları ana iskeleti oluşturmak durumundadır.Bu çalışmada ne yukarıda anılan türden bir tarih yazımı ne de kendilerinden söz etmemenin olanaksız olduğu söylenen ana iskeletin tümünü ortaya dökmek deneniyor. Denenen doğu-batı ilişkileri olarak da adlandırılan, sosyalist ülkelerle kapitalist sistem arasındaki ilişkilere, kimi nedenselliklere bugünü anlama ve geleceğin ipuçlarını arama kaygısı ile eğilmek.İlk Kilometre Taşı: 19171917 ...

DEVRİMCİ TEORİ VE DEVRİMCİ EYLEM: ŞEFİK HÜSNÜ SOLCULUĞUNUN ANATOMİSİNE DOĞRU

Devrimci teori üzerine düşünceler üretmeye başladığımızda önce devrimci teorinin geçmişine, Marx'a dönmek gerekiyor. Marx sadece "dahiyane" bir bilimsel yasanın bulucusu değildi. O, aynı zamanda bir devrimci ideologdu. Marx'ın ideolojik görüşleri bilimsel temelleri nedeniyle, ama bunun ötesinde devrimci duygusal atılımı, sanatsal yönüyle de işçi-emekçi kitlelerin sevgisini ve bağlılığını kazanmıştı. Marx bir ideolog olarak dogmatik-doktriner değildi. O, marksizmin de doktrineri olmadı. Gelişen nesnel gerçekliğe paralel olarak, eski düşünceleriyle çelişen, hatta zıtlaşan yeni düşünceler geliştirdi. İşte Genç Marx'la Olgun Marx arasındaki üslup farklılığı ...

Sayfa 7 of 11 1 6 7 8 11

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur