Etiket: Sosyalist Birey

İKİ SOSYALİST KURULUŞ DENEYİMİNİN SÜREKLİLİĞİ- STAHANOV’DAN CHE’YE YENİ İNSANI YARATMA MÜCADELESİ

Lenin 1918’de yazdığı Sovyet Hükümetinin Acil Görevleri broşüründe, iktidarı aldıktan sonra devrimin önündeki en acil görevin emek üretkenliğinin artırılması olduğunu yazıyordu:“Bütün sosyalist devrimlerde proletarya iktidarı alma sorununu çözdükten ve esas itibariyle mülksüzleştirenleri mülksüzleştirerek dirençlerini bastırdıktan sonra, kapitalizmden daha üstün bir toplumsal düzen yaratma, yani emek üretkenliğini artırma ve bu minvalde (ve bu amaçla) daha iyi bir emek örgütlenmesini güvence altına alma görevi zorunlu olarak ön plana çıkar.”V.I. Lenin, “The Immediate Tasks of the Soviet Government”, Collected Works, c. 27, Progress ...

İDEOLOJİ İNSAN VE OLANAKLAR ÜZERİNE…

Hem ideoloji hem de insan başlığında yapılacak tartışmaların siyasi alanda hareketliliğin yavaş, örgütsel alanda ise bir kurma ya da toparlanma faaliyetinin belirleyici olduğu kesitlerde daha anlamlı olduğu kanısı yaygındır. En baştan söylemek lazım, siyasi mücadelede bağımsız bir özne olma iddiasını taşıyan her oluşumun önsel olarak ve bir ilk birikimi ifade etmesi bağlamında insanını tarif etmesi ve ideolojik kimliğinin köşe taşlarını yerli yerine oturtması kuşkusuz gereklidir; bu gereklilik hareket boyutu ihmal edilen, başlangıcı ve sonu belirli bir zamana hapsedilemez. İlk tarif ...

KARŞI SALDIRININ ZAMANI GELDİ

Belki de geçiyor! Bugüne kadar yaptıklarımızı "savunma" ya da "direniş" hanesine yazmak, en azından kısmen, haksızlık içerebilir. İçersin! Kapitalizmin bugünkü çürümüşlüğünü ve yaşadığımız ortaçağı aratmayan karanlığı hesaba kattığımızda, yapmamız gerekenlerin, yapabilecek olduklarımızın pek azını yaptığımızı kabul etmek zorundayız.Ortaçağı ortaçağ yapan, aydınlanma dönemi ve Fransız Devrimi'ydı. Ortaçağın Avrupalı insanı, karanlık bir dönemden geçtiğinin farkında değildi.Rönesansçıları, reformcuları ve aydınlanmacı aydınlan ortaçağın sıradan insanı davet etmedi. Aydınlanma dönemi, aydınlanmak gibi bir ihtiyaç hissetmeyen kitlelere rağmen ve onlara karşı yürütülen mücadeleyle aydınlanma dönemi oldu.Aslında, ...

SOSYALİST HAREKETİN MİLİTANLARINA…

Kitap dizimizin sayfalarında sosyalist hareketin, dolayısıyla da bu hareketin militanlarının "görev"leri ve "sorumluluk"ları üzerinde sıklıkla, belki de gereğinden fazla duruldu. Olanaklar ve kazanımlardan çok, zorunluklar ve yükümlülüklerin altı çizildi. Bunlara hızlı hareket etme çağrısı eklendi.Gelenek okurları, bu tercihimizin temel teorik ve politik gerekçelerini yeterince biliyor. Sınıf mücadelelerinde öncülüğün yerine ilişkin teorik saptamalarımız ve politikada "irade"ye yaptığımız vurgu, nesnelliğin sunduklarından çok ve bunları da değerlendirmenin gereği olarak öznenin misyonlarını önemsememize yol açıyor. Türkiye sosyalist hareketinin 1980 sonrasında bir türlü aşamadığı eksikler ...

DEVRİMCİ ÖZNE VE SOSYALİST BİREY, SİYASETİ SEVENLERE ÖRGÜTSÜZ YAŞAYAMAYANLARA…

Gelenek sayfalarında sosyalist bireyden, aydın olarak bireyin rolünden, sosyalist aydının mücadeleci kimliğinden çok söz edildi. Dönüp geriye, yazdıklarımıza baktığımda benim en önemsediğim nokta şu oluyor: Gelenek sayfalarında bu konu, soyut bir devrimci etik ya da yine soyut bir komünist kişilik tarifi elde etme muradıyla hiç ama hiç yapılmadı. Gelenek'te bu başlık altında yaklaşımlar geliştirildiğinde baskın olan özellik bir devrimci etiğin ve komünist kişiliğin inşası çabası, bu çabaya içkin bir dinamizm olmuştur.Ve bugün "sosyalist birey" tekrar ele alındığında eskiden yazılanlardan çok, ...

SOSYALİST MÜCADELE İNSANI VE GÜNCELLİĞİN DAYATTIKLARI ÜZERİNE

Kuşaklardan bahsedilir hep.Şu kuşak şöyleydi, bu kuşak böyleydi."60 kuşağı" mı? Onlar bir harikaydı."80 sonrası kuşak" da canım çok şanssız."Kuşak kavramı insani nesneleri deforme etmeden ifade etmeye çalışan bütün kavramlar gibi çok esnektir. Fakat çok somut olarak hissettiğimiz gerçeklere de yanıt vermektedirler."Bloch, Marc; "Tarihin Savunusu ya da Tarihçilik Mesleği", Birey ve Toplum yay., 1985, s. 123 Bir de özgül dönemlerin "özel" insanları olabiliyor.Jakobenler, Bolşevikler, "Tek Ülkede Sosyalizm" koşullarının insanları...Dönemler kendi insanlarını da yaratıyor.Tarihin insan niyetleriyle açıklanmasına şiddetle karşı çıkan E. Carr, ...

BİR DÖNEMİN İNSANLARI (1917-1922)

Ekim Devrimi’nin üzerinden yetmiş yıl geçti. Yetmiş yıl sonra bakıldığında, Devrim’in dünyadaki yansımalarına ilişkin olarak, çok daha net biçimde görülebilen noktalar var. Bunlardan biri ile başlamak istiyorum.Bolşevikler 1917’de Çarlık Rusya’sında iktidarı aldıklarında, dünyanın batısı ile doğusu arasında, pek çok açıdan, önemli uçurumlar vardı. Bir yanda gelişmiş kapitalist ülkelerin aydınları ve işçi sınıfları, öte yanda Asya’nın orta sınıf “münevveran”ı, 1917’yi ilk bakışta oldukça farklı biçimlerde değerlendirdiler. Ancak aradan yıllar geçtikten sonra belirginlik kazanan bir “ortaklık”da vardı aralarında: Gerek batı gerekse doğu, ...

HANGİ İNSAN?

siyasal mücadeleyi hisseden seven ve yaşayanlara...Türkiye, hiç kuşkusuz değişme dinamiği olan bir ülke. Değişme dinamiği olan bir ülkenin aydınlarının “oturmuş” ülkelerinkine göre önemli ayrımları var. Aynı deyimi kullanacak olursak, az-çok durağanlaşmış toplumların aydınları da “oturmuş” oluyorlar. Türkiye’de “aydın” toplamının kimi bölümlerinin bu oturmuşluğa imrendikleri bir gerçek. Bunun nedeni de oldukça açık. Değişme dinamiği taşıyan toplumlarda “aydın”ın kendi başına bir kimlik sahibi olabilme şansı oldukça az. Aydın kimliğini mutlaka şu veya bu biçimde, kendisini değişme dinamiği içerisinde belli süreçlere angaje ederek ...

Sayfa 1 of 2 1 2

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur